1920x300

ÜLKEMİZDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM

Dünyamızda, bilim ve teknolojide baş döndürücü hızlı gelişmeler yaşanmaktadır. Değişim, hayatın vazgeçilmez kuralı haline gelmiştir. Değişimin külfetine katlanmadığımız takdirde değişmemenin bedelini ülke olarak ödemek zorunda kalacağımız muhakkaktır.

Bu gelişme ve değişmelere paralel olarak, ekonominin de yeni teknolojilere göre bilgi ve beceriyle donatılmış ara kademe teknik insan gücü ihtiyacı giderek artmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için mesleki eğitime önem, öncelik ve ağırlık verilmesi gerektiğinin bilincinde ve farkında olarak, mesleki eğitim sistemimizi geliştirerek kalitesini çağdaş standartlara ulaştırmak için üzerimize düşeni yapmak hepimizin en büyük görevidir.

Türkiye İstatistik Kurumu 2011 verilerine göre ülkemiz genç bir nüfusa sahiptir. Yaklaşık 74.724.269 bin olan nüfusumuzun %26'sı 0-14 yaş aralığında , %17'si 15-24 yaş aralığında yer almaktadır. Bu da 0-14 yaş için yaklaşık 19 Milyon, 15-24 yaş için ise 12 Milyon toplamda 31 Milyon kişi etmektedir ki iş gücü arzı bakımından bir fırsat penceresi olarak ekonomimizin gelişmesini hızlandırma fırsatı olarak görülmelidir.

Ülkemizin bu demografik fırsattan yararlanabilmesi, çalışabilir nüfustaki tüm bireylerin insan onuruna yaraşır koşullarda istihdam edilebilmeleri için gerekli becerilere sahip olmalarına bağlıdır. Bu doğrultuda, ülkemizin en kısa zamanda yapması gereken bazı sorumlulukları vardır. Bunların başında, kaliteli eğitime erişimin yaygınlaştırılması, eğitim sisteminin modernizasyonu, eğitimin niteliğinin geliştirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekmektedir.

Bu çerçevede mesleki ve teknik eğitimin son derece önemli bir rolü vardır. Son yıllarda ülkemizde kalkınma planlarında, üst politika belgelerinde, mesleki ve teknik eğitim destekleneceği ve ağırlığının artırılacağı belirtilmektedir. Ayrıca mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaştırılması sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın değil diğer tüm paydaşların öncelikleri arasında da yer almaktadır. 

Ancak günümüzde ülkemizde mesleki eğitim alan için istenen kazanımların elde edilebilmesi için, mesleki ve teknik eğitimin önceliği bu alanda eğitim gören öğrenci sayısını artırmaktan ziyade, mesleki ve teknik eğitim almış kişilerin işgücü piyasasında istihdam edilebilmelerini sağlamak ve insana yaraşır iş bulma imkânlarını geliştirmek olmalıdır.

MESLEKİ EĞİTİMİN TANIMI

Genel olarak bir ülkenin gelişimini etkileyen en önemli faktörler doğal kaynaklar ve yetişmiş insan gücüdür. Bu faktörlere yönetim, sermaye ve girişim de ilâve edilebilir. İnsan gücü ve doğal kaynaklardan gereği gibi yararlanarak yüksek düzeyde üretim sağlamak bir ülkenin gelişimi için temel unsurlarıdır. Bu da ancak mesleki eğitim ile mümkündür. Esasen doğal kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmak da insan gücünün bu konuda iyi yetiştirilmesine bağlıdır. 

Mesleki eğitim kavramı bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Genel anlamda sanayinin, hizmet sektörünün ve iş alanlarının nitelikli eleman ihtiyacını karşılama amacına yönelen mesleki ve teknik eğitim, küreselleşme sürecinde hızla değişen teknolojik bilgi, üretim yöntemleri, ekonomi  ve iş hayatındaki gelişmelerle dinamik bir yapı sergilemektedir.

Mesleki ve teknik eğitim, ilk ve orta öğretimi tamamlamış olan gençlerin belli bir meslek alanında yetişmelerini sağlamak amacıyla düzenlenmiş örgün ve yaygın mesleki eğitim ile çıraklık eğitimi faaliyetlerini içerir. 

Mesleki ve teknik eğitim; toplum ve bireylerin gerekli ihtiyaçlarını karşılamak üzere belirli bir meslek alanına ilişkin bilgi, beceri ve davranış kazandıran, bireyin yeteneklerini geliştirerek toplumda sosyal ve ekonomik yönden güçlü olmasını sağlayan bir süreçtir. Bireylerin ticaret, turizm, endüstri, tarım, sağlık ve diğer hizmet alanlarında bir meslek sahibi olarak hazırlanmasını, meslek içinde geliştirilmesini, meslek değiştirmeleri için örgün, yaygın ve çıraklık eğitiminde uygulanacak ilkelerin bir sistem bütünlüğü içinde belirlenmesini ve uygulanmasını hedefler. 

MESLEKİ EĞİTİMİN GEREKLİLİĞİ 

Teknolojik gelişmelerin toplumların; ekonomik, politik ve kültürel yapılarında açtığı hızlı, sürekli ve çok yönlü değişme süreci, gelişmişlik düzeyleri ne olursa olsun hemen her ülkede toplum yaşamını derinden etkilemektedir. 

Bilim ve teknolojideki değişme ve gelişmeler, nitelikli insan gücüne olan gereksinimi de artıran oranda beraberinde getirmektedir. Ekonomik ve teknolojik gelişmenin temel araçlarından biri olan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi, mesleki ve teknik eğitim sistemine büyük görevler ve sorumluluklar yüklemektedir. 

Sanayileşme, kalkınmanın en önemli unsurlarından biridir. Bu sebeple, ülkemizde hizmet ve üretim alanlarında teknolojik gelişmelere uyumlu, mesleki ve teknik bilgi ve becerilerle donatılmış insan kaynağına ihtiyaç artmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için, çağdaş teknoloji metotlarını bilen, yorumlayan, kullanan, geliştiren ve yeniliklere uyum sağlayan vasıflı insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla mesleki ve teknik eğitim okullarına ihtiyaç vardır. İnsan gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün işletmelerle iş birliği yapılarak yetiştirilmesi, mesleki ve teknik eğitim sistemi bütünlüğü içerisinde desteklenerek geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. 

Mesleki ve teknik öğretim; kalkınmanın hızlandırılması, istihdamın artırılması ve ülkenin rekabet gücünün yükseltilmesi yönünden kritik öneme sahiptir. Bu önemin,toplumun her kesimine kavratılması gerekmektedir. Teknolojik çağa uyum sağlayabilmek için, ülkemizde de mesleki ve teknik eğitime gereken özenin gösterilmesine ihtiyaç vardır(Sezgin,1999:195-196).

Verimli bir ekonominin vazgeçilmez unsurlarının başında nitelikli iş gücü gelmektedir. Nitelikli iş gücüne ulaşmanın ana yolu ise iyi bir mesleki eğitimden geçer. Türkiye gelişmekte olan sanayisinde ve hizmet sektöründe istihdam etmek üzere ciddi anlamda nitelikli iş gücü sıkıntısı çeken bir ülkedir. Bu durum bize, mevcut eğitim sistemimizin yetiştirdiği işgücü ile sanayi ve talep ettiği işgücü arasında büyük bir fark olduğunu gösteriyor. Türkiye olarak, genç bir nüfus yapısına sahip olmakla övünüyoruz. Ancak genç nüfus, iyi eğitildiği takdirde rekabet gücü açısından bir avantaj teşkil edebilir. Genç nüfusu iyi eğitmenin en önemli araçlarından biriyse mesleki ve teknik eğitimdir.


Murat GÜRKAN
Yönetim Kurulu Başkan Vekili

person
Murat Gürkan